Dolar 28,9846
Euro 31,2142
Altın 1.864,65
BİST 7.913,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Az Bulutlu
İstanbul
13°C
Az Bulutlu
Pts 12°C
Sal 12°C
Çar 18°C
Per 14°C

“Ahıska Türklerine büyük zulüm, işkence ve katliam yapılmıştır”

“Ahıska Türklerine büyük zulüm, işkence ve katliam yapılmıştır”
Dunlop&Falken
15 Kasım 2023 10:11 | Son Güncellenme: 15 Kasım 2023 10:12
122

TÜRKAV Çankırı İl Başkanlığı tarafından Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 79. yılı dolayısıyla anma programı düzenlendi.

14 Kasım 2023 tarihinde Saat 13.00’de Tarihi Karataş hamamı yanında bulunan Ahıska Türkleri mezarlığında gerçekleştirilen anma programında dua edilerek mezarların başına çiçekler bırakıldı.

Anma programında bir konuşma yapan TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı, “Tarihi bir zulmün yıldönümünde, tarihe kara bir leke olarak geçen büyük sürgünün, soykırımın yıl dönümünde, İlimizde bulunan Ahıska Türklerinin defnedildiği mezarlıkta bir araya gelmiş bulunuyoruz” dedi

Ahıska Türklerinin büyük soykırıma uğradığını dile getiren Bölükbaşı, “Sürgünlere ve soykırımlara rağmen var olma iradesini gösteren, ölüm kalım mücadelesi verip kendilerinden sonraki nesillere bu mücadeleyi miras bırakan soydaşlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Tarihler 14 Kasım 1944’ü gösterdiğinde Stalin, Sovyetlerin Türkiye üzerinde yapmayı düşündüğü bir saldırıda stratejik önemi olan bu bölgeyi Türk unsurundan temizlemek maksadıyla 2. Dünya Savaşı’nda Rus ordusunda savaşmalarına rağmen tıpkı diğer tüm Türk topluluklarına yaptığı gibi Ahıska Türkleri için de sürgün kararı imzaladı.

Aslında buna sürgün değil soykırım desek daha doğru olur. Çünkü en büyük zulüm, işkence ve katliam Ahıska Türklerine yapılmıştır.

Dönemin Moskova yönetimi tarafından Ahıska bölgesinde yaşayan Türkleri bu bölgeden boşaltmak için 4 bin ila 6 bin asker görevlendirdi.

Kimsenin kaçmasına imkân vermeyecek şekilde 200’den fazla köy ve kasabayı kuşatan Sovyet askerleri tarafından apar topar evlerinden çıkarılan Ahıska Türkleri Sovyetler Birliği lideri Stalin tarafından sürgüne gönderilirken evlerini terk etmeleri için sadece 120 dakika verilmişti. Mallarını, mülklerini ve hatıralarını geride bırakarak, bir bohça eşya dışında yanına hiçbir şey almalarına izin verilmeden nereye gittiklerini bilmeden zorunlu yolculuğa tabi tutulup yokluğa, açlığa, zulme, işkenceye maruz kaldılar.

Ahıska Türkleri, tren vagonlarının bekletildiği noktalara askeri kamyonlarla taşındı ve üç gün istasyonlarda aç susuz bekletildikten sonra eski, bakımsız, yük ve hayvan taşımacılığında kullanılan, kapısı ve penceresi olmayan yük trenlerine bindirildiler. Üst üste 4-5 hanenin bir vagona doldurulduğu trenlerde açlık, susuzluk ve -40 dereceye varan soğukla baş başa bırakıldıkları ölüm yolculuğu 30 gün sürdü.  Yaklaşık 220 köyden sürgün edilen 100 bin civarındaki Ahıska Türkü’nün 20 bine yakını bir ay süren bu yolculuk sırasında açlıktan, soğuktan ve hastalıklardan dolayı hayatını kaybetti.

Sürgünün, açlığın, zorluğun ve hasretin acısını çeken Ahıska Türkleri getirildikleri Orta Asya’da da baskı, zulüm ve işkenceler devam etti.

Ahıska Türkleri, 1956 yılına kadar sıkıyönetim rejimi altında yaşadı. Bu süre zarfında devletin imkânlardan yararlanmalarına ve oturduğu köydeki evinden komşu köye gitmelerine izin verilmedi. Sovyet yönetimi, oluşturduğu çalışma kamplarında kadın, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan Ahıskalıları en ağır işlerde çalıştırdı, eziyete maruz bıraktı. Ahıska Türklerinin şehirlere yerleşmelerine yasak getirildi. Bulundukları yerlerden izin almadan ayrılmamaları için kural konuldu. Bu kuralı ihlal eden Ahıskalılar çok ağır ve acımasız işkencelere maruz kalarak, cezalandırılmışlardır” dedi.

“Müslüman Türk insanını acımasızca katleden ve Türk izlerini tarihten silmeye çalışan Ermeni ve Rus yönetimi tam bir soykırım politikası uygulamıştır” diyen Bölükbaşı, son olarak ise “Dünyadaki mazlumların, Müslümanların üzerindeki baskıların, zulümlerin bitmesinin yolu Türkiye’nin, Türk Milletinin güçlü olmasından geçmektedir, buda Gaspıralı İsmail’in dediği gibi “Dilde birlik, işte birlik ve fikirde birlik sağlanırsa, dünyadaki Türk ve Müslüman milletler bir araya gelmiş olur.  Ne zaman Türk Devleti güçlü olmuş o zaman Müslümanlar üzerinden, mazlum milletler üzerinden baskı ve zulüm kalkmıştır.

Türkiye ne kadar güçlü olursa dünyanın her tarafındaki mazlumlar o kadar çok haklarının savunulacağından emin olacaklar. Türkiye güçlü oldukça şundan emin olun ki yeryüzünde zalimler adım atarken bin kere düşünmek zorunda kalacaklar” dedi.

Yapılan konuşmanın ardından dua edilerek mezarların başına çiçekler kondu.

 

 

REKLAM ALANI
Karatekin Gazetesi / Çankırı Haber kutsal, yorum hürdür.